Sayfalar

16 Haziran 2010 Çarşamba

...

Ölmek istediği yer, isteyecekse eğer, yaşamak isteyeceği yerdi. Çığlık çığlığa bir paradoksun içine gömülecekti anladığında. Üzerini örten karanlığın arasından, çırpındıkça serilecekti üstü başı. Zamanın akmak için olağanca daraldığı o noktada sıkışıp kalacaktı sonunda. Bir kum saati devrilmeye görsün. Tüm zaafları sere serpe saçılmış etrafa, çıplak gözleri korku dolu ve hayasız bakışlarda, boşluğun sakince izlediği geniş bir mekanda; ölmek istediği yer, isteyecekse eğer, yaşamak istediği yer olacaktı...